Arrau & Elivar Üzerine

Posted By on January 1, 2014 in yazılar |

Arrau & Elivar Üzerine

Arrau’nun Schubert Üc Piyano Parcasi kaydi, hem yer yer üstün bir ustalik iceren ve hem de büyük üstadlarin zaman zaman nasil radikal, nasil uc yorumlar sergileyebildiklerini gösteren bir belge benim icin. Ancak Schubert müzigini ilk defa dinleyen ve kavramak icin caba sarf eden insanlarin bu kaydi referans almasi pek uygun olmaz kanaatimce. Bunun da ötesinde, bu kaydi müzik dünyasinda gercekten muazzam bir yere sahip olan Arrau’nun yorum anlayisi konusunda da referans addetmek, benim acimdan hakikaten affedilemez bir günah olur; zira belirtmeliyim ki, usta müzisyenligi ve derinliginin yani sira yorumlarindaki özel incelik, günümüzde ne yazik ki cok az sayida icracinin sahip oldugu “raffinement”, benim Arrau’ya duydugum hayranligin en belirleyici ögesi. Bu acidan bakildiginda bu kayit, Arrau’nun engin külliyati icinde bir istisna teskil etmekte. Elbette ustaligini ve derinligini cok etkileyici sekilde sergiledigi anlar mevcut bu kayitta, ama insan elinde olmadan soruyor kendi kendine, “Neden bu etkileyici anlar bu denli ender?” diye.

Schubert’in zamaninda yasamadim, o devrin müzik zevki konusunda canli bir taniklik yapma sansim da yok; ama genel ölcekte kabul gören yargilar esliginde ve dinledigim kayitlar/yorumlar neticesinde Emre Elivar’in kaydini, Schubert müzigindeki rafineligi ve inceligi göz önünde bulundurdugumda, bu müzigin özüne cok daha uygun buluyorum. Her notaya verdigi önem ve koydugu anlam, tini dünyasinin zenginligi, vurucu kontrastlari ve eseri kavrayis bicimi, Elivar’in ne denli özenli ve saglam bir konsepte sahip oldugunun göstergeleri. Bu yorumun belki de en belirleyici özelligi su: Esasen son derece kisisel ve fakat fazlasiyla ikna edici tini zenginligini ve eserin genel kavranisini, Schubert’i ve texte bagliligi asla göz ardi etmeden ve dahi üstada saygiyi ve isteklerine bagliligi asla elden birakmadan sunabilmis olmasi; kisaca söylemek gerekirse, kendi kisisel yorumunu Schubert’in önüne gecerek degil, bizzat O’nunla beraber olusturmus olmasi.

Son olarak sunu belirtmek isterim ki, müzigi algilayislarini birbirine cok yakin/benzer buldugum bu iki piyanistin, bir eserin kavranmasi ve yorumlanmasi sürecinde birbirlerinden bu kadar uzaklasmis olmalarini gözlemlemek, benim icin hakikaten cok sasirtici bir tecrübe oldu.

STURM UND DRANG